Efenim bu sendromun adının çıkış hikayesi şöyle: Bir sepetin içine birkaç yengeç atıyorlar ve üstünü kapatmıyorlar. Yengeçlerden biri dışarı çıkmaya çalışırken öbür yengeçler destek olacakları yerde köstek olup yengeci sepetten çıkartmıyorlar.
Bu durum insanlar için de geçerli. Biri başarılı olurken çevresindeki başarısız insanlar o kişiyi sabote etmeye meyillidir. Bazen bu durum başarıyı küçümseme, kıskanma şeklinde de görülebilir.
Tabiri caizse
(bkz: ben başaramıyorsam sen de başaramazsın) mantığıdır. Halbuki onu engelleyen yoktur ama başarılı birini görünce buna dayanamaz ve engel olmaya çalışır. Olamayacağını düşünüyorsa da dediğim gibi küçümser
(bkz: ben de yapardım ne var onu yapmaya) veya başarılı kişinin yerinde olamadığı için kıskanır.
Naçizane tavsiyeler:
1-) Bu fırfır yengeçlerden uzak durun! Hayatınıza kıskacını takmaya çalışan yengeçleri zihninizde oluşturacağınız bir sepete atın, yesinler birbirlerini.
2-) Bir hedefiniz varsa ve illa ki birileriyle paylaşmak istiyorsanız en sevip güvendiğiniz 1-2 kişiye anlatın. Geri kalanı gözünüzü korkutmaya, hedefinizi değersizleştirmeye vs. çalışmaya yeltenecektir.
3-) Hedefinize ulaşma sürecinde de gizliliğe önem verin. Yarı yolda bir yengeç kaba etinize kıskacı takıp tüm sürecin çöpe gitmesine sebep olabilir.
4-) Hedefe ulaşınca ister istemez duyulacaktır, bir sonraki hedefiniz için yapılan negatif yorumlara kulacıklarınızı kapatın. Aksi takdirde bilinçaltınız size "ya şu da şöyle demişti" sinyalini gönderip hedefinizin bulanıklaşmasına neden olabilir.